11 Kasım 2012 Pazar
Hidrojen Sülfür İntoksikasyonuna Bağlı Ölümle Sonuçlanan Zehirlenme Olgusu
ÖZET
Hidrojen sülfür, renksiz, havadan ağır, mavi alevle yanan, çürük yumurta kokusunda bir gazdır. Ülkemizde zehirlenmelerine sıklıkla kanalizasyonla uğraşanlarda ve endüstriyel iş kollarındaki kazalarda görülmektedir. Hafif baş ağrısından nöbet ve spontan dolaşım ile solunumun durması (kardiyopulmoner arrest) kadar değişen bulgular gözlenebilir. Bu yazıda, biri ölümle sonuçlanan iki olgu sunuldu.
İsmail Deniz Hatipoğlu
Hidrojen sülfür, renksiz, havadan hafif çürük yumurta kokusunda zehirleyici bir gazdır. Formülü H2S şeklindedir.
Çok şiddetli zehir olan hidrojen sülfürün 10-5lik bir konsantrasyonda da kokusu hissedilebilir. Sıvılaştırılmış hidrojen sülfür elektriği iletmez. Kaynama noktası
-60,75 °C, erime noktası ise -83,70 °C'dir. Havadan 1.19 defâ daha ağırdır. Kaynama noktasında yoğunluğu 0,993'tür. Suda ve alkolde oldukça çözünür. Yanıcıdır. % 4,5-45,5 oranında hidrojen sülfür içeren hava patlayıcıdır.
Hidrojen sülfür az miktarda petrolde, kaplıcalarda ve tabiî gaz kuyularında bulunur. Elementlerinden de elde edilen hidrojen sülfür laboratuvarlarda demir sülfür üzerine hidrojen klorür etki ettirmekle elde edilir. Saf hidrojen sülfür elde etmek için kalsiyum veya baryum, sülfür reaksiyona sokularak oluşturulur. (1)
Ülkemizde özellikle kanalizasyon ile uğraşanlarda ve endüstriyel iş kollarındaki çalışanlarda ölümcül hidrojen sülfür zehirlenmeleri nedeniyle ölümler gözükmektedir.
Tüm diğer toksik gazlarda olduğu gibi, H2S zehirlenmelerinde de maruziyet süresi ve miktarı önemlidir. Bu iki etkene bağlı olarak hastalarda hafif baş ağrısından nöbet ve kardiyopulmoner arreste kadar değişen bulgular gözlenebilir.
HİDROJEN SÜLFÜRE MARUZİYET SEVİYE BELİRTİLERİ
Düşük Seviyede Maruziyet
· Başağrısı
· Dermansızlık
· Bronşit
Yüksek Seviyede Maruziyet
· Öksürük
· Dispne
· Başdönmesi
· Konfüzyon
· Bulantı, kusma
· Hemoptizi
· Bilinç kaybı
Çok Yüksek Düzeyde Maruziyet
· Miyokart infarktüsü
· Ani bilinç kaybı
· Nöbet
· Kardiyopulmoner arrest
Bu yazıda belirtilen,bir ölümle sonuçlanan olguyu ilginç kılan ise zehirlenmenin bir turizm bölgesinde kalınan otelde dikkatsizlik sonucu bu gaza maruz kalmış olmalarıdır.
OLAY
Yirmi dokuz yaşında erkek hasta 112 tarafından genel durum bozukluğu ve solunum yetmezliği tanıları ile acil servise getirildi. Başvuruda hastanın Glascow Koma Skoru 6 (E1M3V2), oksijen satürasyonu %60, solunum sesleri kaba ve yüzeyseldi. Hasta resüsitasyon odasına alındı ve entübe edildi. Entübasyon sonrası satürasyon hızla yükseldi (%91). Glascow Koma Skoru 6 (E1M3V2) olarak hesaplandı. Yatak başında ölçülen kan glukozu 64 mg/dL’ydi ve EKG’sinde anormallik yoktu. Hastanın laboratuvar tetkikleri gönderildi. Yerinde çekilen akciğer grafisinde her iki akciğerde, solda daha belirgin olmak üzere iki taraflı paramediastinal infiltrasyon saptandı. Entübasyon sonrası kan gazı değerleri normal sınırlar içinde seyretti (pH: 7,39, pO2: 82 mmHg, pCO2: 43mmHg, HCO3: 25 mEq/L, Oksijen satürasyonu: %95). Çekilen beyin tomografisinde ise herhangi bir patolojiye rastlanmadı.
Hasta yakınlarının acil servise gelmesiyle öykü derinleştirildi. Hastanın, nişanlısı ile birlikte kaplıca turizmi yapılan bir yerde gece otelde konakladığı, sabah kendilerinden haber alınamaması nedeniyle otel çalışanları tarafından odaya girildiği, banyodaki termal suyun açık ve odanın tümümle buhar ile kaplı olduğu belirlendi. Olay yerine gelen 112 görevlileri tarafından kadın arrest olarak bulunmuş. Olay yeriden yapılan resüsitasyona yanıt vermeyince eks kabul edilmiş. Erkek ise baygın halde odanın ortasında bulunmuş ve hastaneye getirilmiş.
Her iki olguda kükürt zehirlenmesi düşünüldü. Erkek olgu yoğun bakımda izleme alındı. Yaklaşık 6 saat sonra ekstübe edildi. Durumu hızlı şekilde düzelme gösteren ve solunum sistemi bulguları gerileyen hasta, üç gün sonra sağlıklı şekilde taburcu edildi. (2)
Hidrojen sülfid zehirlenmeri temel olarak solunum yoluyla meydana gelmektedir. Hidrojen sülfür düşük konsantrasyonlarında çürük yumurta kokar, şiddetli lokal irritandır ancak yüksek konsantrasyonunda koku siniri felci yapar ve kokusu alınamaz (3).
Cesette ölü lekeleri ve kan daha koyu renklidir. Bu renk redükte hemoglobin yüksekliğine ve methemoglobine bağlıdır.
Ancak Sülfürün biyolojik örneklerden kanda hızla kaybolduğu bilinmektedir. Bu nedenle, bu türden ölümlerin otopsilerinde karakteristik bir bulgu saptanmamaktadır. (4)
Olaya bakıldığı zaman kişinin otelde olması ve dolayısıyla otelde bir şeyin çürümesine bağlı olmadan banyoda hidrojen sülfid zehirlenmesiyle eks olması mümkün gözükmese bile kişi, termal otelde duş aldığı sırada suyun buharının solunması yoluyla hidrojen sülfürü bünyesine almış ve eks olmuştur.
Başka bir tartışma konusu ise bir cesedi otel banyosunda 24 saat sonra bulunan bir kişinin rektum sıcaklığının +2 derece olarak ölçülmesi, vücudunda açık kırmızı (pembeye yakın) ölü lekeleri bulunan bir kişinin hidrojen sülfid zehirlenmesi sonucu ölemeyeceğidir. (5)
Ancak hidrojen sülfürün kaynama noktası -60,75 °C'dir ve deniz seviyesindeki bir termal otelde bile termal suyun içinde mevcuttur. dolayısıyla termal kaynaklı suda hafif sıcak suda bile özellikle hava soğuksa buhar açığa çıkacaktır. bu buharın içinde hidrojen sülfürün bulunması ve solunum yoluyla vücuda alınması hidrojen sülfür zehirlenmelerine sebep olmaktadır.
Kişinin kaldığı termal otel yüksek bir yerde olması sebebiyle soğuksa ve odada ısıtma sistemi çalışmıyorsa kişi sıcak suyun altında ısınmak veya sadece duş almak amacıyla duşa girerse ancak bir süre sonra duşta soluduğu hidrojen sülfürün etkisiyle hissettiği baş dönmesi, baş ağrısı, dermansızlık nedeniyle duştan çıkmak istemiş, suyu kapamış ancak bilinç kaybı sebebiyle yere düşmüş ve ölmüşse kişinin vücudu da soğumaya başlayacaktır. Ölü soğuması cesedin sıcaklığının ortam sıcaklığına eşit oluncaya kadar soğumasıdır. Eğer ortam sıcaklığı +2 derece ise kişinin vücut sıcaklığının neden bu kadar düşük olduğu açıklanmış olacaktır.
Şahıs, eğer düşmeye bağlı bir darbe sebebiyle ölmemiş veya donmamışsa hidrojen sülfid zehirlenmesinden öldüğünün kabulü gerekmektedir.
Ülkemizde özellikle kanalizasyon ile uğraşanlarda ve endüstriyel iş kollarındaki çalışanlarda ölümcül hidrojen sülfür zehirlenmeleri nedeniyle ölümler gözükmektedir.
Ancak istisnai olsa bile kişiler bu olgular dışında da hidrojen sülfüre maruz kalıp solunum yoluyla vücuda alıp ölebilmektedirler. Bu sebeple olay yeri bir otel dahi olsa kişilerin hidrojen sülfüre maruz kalabilecekleri göz önünde tutulmalı, olay yerinde toksik gaz ölçümleri yapılarak delil olarak kayda alınmalı ve gerek 112 ekiplerinin gerekse olay yeri inceleme uzmanlarının bu gaza maruz kalmalarının önüne geçilerek daha fazla can kaybına sebebiyet verilmemesi gereklidir.
KAYNAKLAR
1: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hidrojen_s%C3%BClf%C3%BCr
2: Türkiye Acil Tıp Dergisi - Turk J Emerg Med 2010;10(3):141-143
3: Doç.Dr. BUKEN, erhan. asfiksiler1 ders slaytı sf.97
4: Büyük Y, Kurnaz G, Özbay M, Kır Z. Fosseptik çukurunda üçlü ölüm. Adli Tıp Bülteni 2007;12:73-7.
5: Doç.Dr. BUKEN, erhan, 2011-2012 eğitim öğretim yılı hukuk fakültesi adli tıp final sınavı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder